11 Eylül 2013 Çarşamba

ZP Part-2 Yunanistan ( Atina ve Volos)

ZP nedir hiç sormayın, ama gezi ekibimizin yeni ismi diyebilirim. Part-2'dan başlıyorum çünkü part-1 çooook uzun. Ona da umarım bi ara geleceğim. Ya da bir trailer ile kısa bir tanım yapayım :) Bu sene uzuuun ve yoğun bir tatil planladık, bol bol hasta da olsam süper bir tatil yaptık, destinasyonumuz ise Bangkok - Chiang Mai- Phuket - Bali - Singapur idi. Vucüt olarak tükendiğim ama beyin olarak tüm seneyi sildiğim bir tatildi gerçekten!! ZP adı bu tatilde çıktı... ZP Part-1 bu uzuun tatilden oluşacak ama kendime o kadar zaman ayıramadım o yüzden, daha sonrasında gittiğimiz ZP Part-2 Yunanistan tatilimizden bahsedeceğim :)

Öncelikle uzun tatilimizden hemen 10 gün sonra Yunanistan'a başka bir tatil planlamak elbette pek akıl karı değil ama biz bitmeyen bir gezme motivasyonu ve daha da önemlisi çok daha özel bir aktiviteye katılmak için Yunanistan'a gittik. Çok sevdiğimiz arkadaşlarımız Vasso ve Göker'in Yunanistan Düğününe katılmak için...

Aslında düğün Atina'nın 3-4 saat kuzeyindeki Volos şehrinin Portaria kasabasındaydı... Denizi uzaktan gören müthiş şirin bir dağ kasabası diyelim... Biz de planımızı Atina üzerinden aldığımız biletlere göre; biraz Atina'da zaman geçirmek biraz da Volos taraflarında denize girmek üzerinden şekillendirdik.

Öncelikle gittiğimiz tüm yerlerde, herkes çok sıcak çok samimi ve Türklere karşı da çok yakınlardı... Farklı bir dil olmasa kendimizi Türkiye'de hissedebilirdik çünkü yemekler, sokaklar ve daha bir çok şey Türkiye'ye çok benziyor, Türkiye - bazı kötü şeyler + daha çok keyif ve eğlence diyebiliriz... Döndüğümüzde kriz hissediliyor muydu insanlar nasıldı diye sordular, valla biz kriz falan anlamadık, herkes restoranlarda kafelerde gayet keyifliydi, dışardan hissedilen bir şey yoktu :)

Atina'yı şehir olarak beğendim, bana çok yakın ve samimi geldi. Bana İzmir'i anımsattı oldukça. Atina'daki ilk gecemizde Gazi diye bir yere gittik, daha çok gençlerin geldiği, bir sürü bar, cafe ve restoranın olduğu bir bölge. Burası Keramikos metro istasyonu çıkışında. Mavi M3 hattı üzerinde. Foursquare sağolsun gitmeden önce ve gittikten sonra bir sürü güzel mekan bulma fırsatımız oldu. Gazi'deki güzel mekanlar: Gazi Collage, Cartone, Why Sleep vs. Cartone ve Gazi Collage arası bi gyros yani dönerci var... Orada da pita gyrosumuzu yedik. çok keyifliydi... Biz üstüne Why Sleep'e gittik, soru bana sorulmuş gibiydi, oracıkta uyuyabilirdim ama isme uymaz diye uyumadım ;)

Ertesi gün Athens Free Walking Tours rehberi George ile Atina'da yürüyüş turu yaptık. George Yunan ama Avusturalya'da büyümüş, o yüzden çok güzel ve akıcı bir ingilizcesi var, hiç sıkıcı olmadan ilginç bilgilerle dolu bir tur oldu bizim için. Akropolis müzesinin önünde başlayan tur, yaklaşık 3 saat sonra Akropolis'in diğer tarafında son buldu. Daha sonrasında şehri de biraz gezmek için Akropolis'in içine girmedik. Yakınlardaki Smile Cafe'ye gittik. Tripadvisor'da çok tavsiye edilen yerlerden biri, yemeklerini ve buz gibi birasını çok beğendik. Sahipleri de bizim Türk olduğumuzu öğrenince çok sıcak davrandılar.


Syntagma meydanından Monastraki meydanına doğru, trafiğe kapalı, dükkanları olduğu bir cadde var, biraz istiklal caddesine benzese de daha kısası diyebiliriz, tam da kıyaslamak mümkün değil zaten. Bu caddede dükkanlar ve ara ara cafeler var, asıl Monastraki meydanına çıkan dar sokaklarda bir sürü hediyelik eşya dükkanı vs. var. Bu kısımlar da çok keyifli. Monastraki meydanına çıktıktan sonra da bit pazarı uzanıyor yine bir sokaktan. Buraları gezdikten sonra Cafe Giasemi'ye gittik. Tarafiğe kapalı merdivenli dik bir sokakta, masalar sokağa konmuş herkes dışarda oturuyor, çok keyifli bir yer, burası da hem Vasso'nun önerisi hem de foursquare'den bulduğum bir yer. O gün Atina'daki son günümüz olduğu için çok gitmek istediğim Brettos'a da gitmeden bitirmiyoruz geceyi. Brettos çok fotojenik bir bar. Çok büyük değil, likörlerini viskilerini kendileri yapıyorlar ve duvarları arkadan ışıklandırılmış renkli içki şişeleri ile dolu, o yüzden de çok fotojenik gerçekten :) Ben sakız sevdiğim için sakızlı likörlerini denedim, nefisti!!


Ertesi gün kiraladığımız Primastar'a 7 kişi doluşup düğün için yola çıktık, yol düşündüğümden daha uzunmuş ama kalabalık olunca keyifli geçiyor tabi :) Düğün Volos'u tepeden gören Portaria kasabasındaydı... Ortam, insanlar, yemekler, manzara herşey mükemmeldi. Bizim düğünlere benziyordu genel olarak ama gece daha uzun en son misafir gidene kadar devam ediyor... Bizimkiler gecenin 4ünde havuza atlayıp bir de suları dışarı taşırınca, ses sistemi ıslandı, apar topar kaldırdılar, böylelikle gece zorunlu olarak bitmiş oldu :) Düğün her haliyle efsane düğünler listeme girmiş oldu :)




Düğünün ertesi günü ve sonraki gün plaja gittik, ilki Ag. Ioannis tarafında ikinci gün de Koropi'deydik. Gece Tsagkarada diye süper bir kasabada süper şirin minik ev gibi bir otelde kaldık; Villa Exohi. Plajlar da Tsagkarada da süperdi. Bir kere plajlar çok temiz, hepsinde gayet düzenli şezlonglar var ve hiç de fahiş olmayan fiyatlarda yemek içmek mümkün... Özel plaj kalitesinde ama şezlonglar ücretsiz.. Keşke Türkiye'de de böyle yerler oradaki gibi güzel, temiz, sakin kalabilse... Bizde güzel olanlar da fiyat bakımından çok pahalı oluyor genelde...



Yunan mutfağı Türk Mutfağına çok yakın ve yemekler çoook lezzetli... Belki şanstır ama nereye gitsek harika yemekler yedik, fırınları pastaneleri müthişti, en basit şeyin bile içine düşesim geldi... Daha önce Santorini'de de görmüştük, burada da tescillemiş olduk, Yunanlar genel olarak Türklere çok benziyorlar, bize çok sıcak davrandılar ve Euro da bu kadar artmasaydı çok daha makul fiyatlara çok keyifli tatiller yapmak mümkün... Özellikle bizim ünlü tatil kasabalarımızda fiyatlar bu kadar artmışken. O zaman bir daha görüşmek üzereee!!!


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder