24 Ekim 2010 Pazar

Ekim'de Kaş bi şahane...

Geçen hafta sonu Burki, Tubi ve Beni Kaş'a gittik, Tubi ve Beni İngiltere'den geldi, Burki'yle ben de onları Fethiye'den alıp Kaş'a doğru yola çıktık... Gitmeden önce havaların kötü olacağın tereddüt ediyordum aslında ama Ankara'yı seller götüren o cumartesi günü biz gayet güzel dolanıyorduk Kaş'ta... :) Pazar günü ise dalmaya gittik, caretta caretta gördüüüümmm!!! Sadece deneme dalışı yaptım ben, zaman olmadığı için eğitim fln alamadım, peki Burkim naaptı? beni satıp, kendisi aldı sertifikasını...  :S of yalnız bence dalışın en zor kısmı dalış malzemelerini taşımak, hala belimin bi noktası ağrıyor, hatta o ağırlıklar suda hafifleşir bişey anlamazsınız demelerine rağmen suda bile ağırdı, gözümü ağırlıklar korkuttu...

Yemeklerimizi ilk akşam Bahçe Balık, ikinci akşam da Nar'da yedik.. Bahçe Balık'ta kağıtta kılıç yedim ben gayet başarılıydı, hımm mezeler? fena değildi ama bayılmadım,  belki sezon dışı diye, bilmiyorum... Ertesi gün Nar'da menümüzde yaprak sarma ve mantı vardı, onlar da gayet lezzetli, sunumlar da güzeldi..






Yani Kaş'ta Ekim bir başka oluyormuş... Yaz bitmiş, yazla ilgili tüm umutlar bitmiş, herkes işte güçte, gelen soğukları karşılamaya çalışırken, Kaş'ta bir teknede hala üşümeden bikiniyle dolaşabilmek, akşam güneş batışını izlemek için Deja Vu'da oturmak, ve sakinlik, deniz, yağmur herşey harika.. keşke gitmek daha kısa sürse.. orda bi evimiz olsa, kaçsak arada, ama işimizden de kaçabilsek öyle, sakinlikle denize baka baka biralarımızı içsek, şirin minik dükkanlarının önünden geçsek... :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder